Cumartesi, Mart 04, 2006

| | |

Bardağını suyla doldurdu. Tüm o pahalı kadehlerden, kahveden, alkolden usanmıştı. Artık zevk vermiyorlardı. Hepsinin tadını almış ve keyiflerinden belki de sonsuza dek mahrum kalmıştı böylece. Bardağa uzandı, bir yudum içti suyundan. Beklediği olmadı, keyif almadı sudan. Böylece anladı. Her ne durumda bulunduysa bugüne dek, hepsinin üzerindeydi şimdi. Ama bu hepsini alıp götürmüştü sadece. Tekrar içecekti elbet delice ve tekrar sarhoş olacaktı. Öncekilerden farklı olacaktı bu, ancak farkı kestiremeyeceğini biliyordu. Yenik düşeceğini de. Ama korkmadı. Çünkü tüm diğer duygular gibi korku da ancak umudu olanlar için vardı.

Suyunu bitirdi. Yeni bir bardak doldurmak istemedi. Bir şeyler karalamak istedi ancak yapamayacağını biliyordu. Zihni henüz dolmamış, dökülmeye hazırlanmamıştı. Kalemin ucunu sayfanın üstünde bir noktaya sabitledi. Ve aşağıya doğru yavaşça çekti düz bir çizgi çizebilmek için. Olmadı. Bir kez daha denedi, bir kez daha ve bir kez daha. Bu sayfa boyunca olmayacağını fark etti. Vakti gelmemişti henüz. Sigara istedi canı, üç çizginin üzerine üç tane koydu ve ilkini yaktı. İçindeki duman ve duygu arasında bir fark göremedi. Bir şeyler daha düşünecekti ancak bir çıkış noktası yakalayamıyordu. Odanın içinde dolaşıp duruyor, pencereden bakıp aynı şeyleri görüyor ve yalnızca ayakta durmanın oturmaktan farkı kalmadığında yerine geçiyordu. Sigaralar bitti. Daha güçsüzdü artık. Günü bitirmek gerektiğini anladı. Ve doğacak günü de.

Zamanın öylece geçmesi gerekti bir müddet. Muhtemelen daha yalnız, daha mutsuz, daha umutsuz çıkacaktı bundan. Güçleneceğini biliyordu ama yönlenmeyecek güç neye yarardı? Biraz susmalı, anlamalı. Rekabet için değildi güç, o kılıkta bir uzlaşıydı. İyice emin olmak istedi, bir çizgi çizdi. Düz değildi henüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder