Pazar, Ağustos 21, 2011

herkesin kapısının önü

odamızı, evimizi temizlemekle yetinebilmemiz nasıl mümkün oluyor? otobüsün tozunu almaya kalkmıyoruz mesela. yarattığımız düzen, diğer düzensizliklere rağmen nasıl bize yetiyor? üstelik bir düzeni yaratırken başka düzensizliklere katkı sağlıyoruz. bir yerlerde kocaman bir çöplük oluşmasına razı oluyoruz, çöpün evimizden çıkması için.

elimizde olmayanlar için başkalarına güvenmek bir yere kadar anlaşılabilir ama gene de emin olamadığımız kısımlardan çok yüksek bir rahatsızlık duyuyormuş gibi de değiliz. üstelik öyle olması psikolojik sorunlara işaret oluyor falan, hastalık kabul ediliyor.

etrafımızda güzel şeyler oluyorsa nispeten, gözümüzün görmediği uzaklarda, düşünmek bile istemediğimiz kötü şeylerin olması yüzünden, çaresizlik sonucu olduğuna inandığımız umursamazlıkla, oralarda da her şey yolunda olmazsa ölecek hastalığına tutulmuyoruz.

evimizi temizleyip rahatlıyoruz, karnımızı doyurup mutlu oluyoruz. belirlediğimiz bir alanda, belli parametreleri değerlendirip bir şeyler hissedebiliyoruz. yapabiliyoruz bunu. her şeye rağmen, yaşayabiliyoruz.