Kaburgalarım baskı yapıyor seni içinde doyumsayarak şişen ruhuma.
Kafatasım çok dar, boynum beynimi taşımak için aşırı ince.
Kendi içine dökülen nehirler gibi kapanıyorum yavaş yavaş kendi dünyama.
Bağırmak istiyorum, ancak ağzımı açtığımda koyu kıvamlı hava ağzımdaki boşluktan Basınçlı bir halde süzülüyor ciğerlerime,
Engelleniyorum,
Çıkmıyor ki sesim.
Kelepçelenmiş kalbim paslı bir yatak demirine.
İşin kötüsü gıcırdıyor yatak,
Üzerinde sevişen iki sevgiliyle.
Sağımda paslı bir geçmiş,
Solumda bulanık bir gelecek.
Ön yok,
Arkamda göt...
Gel de seç yönü,
Karar ver ne yapacağına!
Gelecek,
Dedim ya,
Bulanık, kavanoz dibi gözlükle bakmak lazım anlamak için ne olacak.
Letonya, Estonya, Ukrayna...
Orada mı umut?
Orada mı gelecek?
Ne gelecek?
Kim gelecek?
Ben mi?
Yok yok,
Ben gidecek...