Pazar, Mayıs 31, 2009

Af

Vara yoğa ayağımız kayıyor, vücutlarımızın kareleri birbirlerini görmez oluyor. Oysa hareketi doğru yaptığımızı anlamak için dönüşün sonunda aynayı görmeyi umuyorduk. Uzaklaşıyoruz, kalbimiz kırılıyor falan. Hiç beklemezdik oluyoruz, mecbur kalıyoruz bir yerde affetmeye. Çünkü, bunları tekrar yaşamaya ihtiyaç duyuyoruz, en azından.

Peki insan kendini affedebilir mi mesela?

"Edemez."

Hata yapmak belki insana yakışıyor, hatta hafif bir makyajla akşam bile giyilebilir. Ama insan hata yaptığını bilir. Bunu bir kere bildi mi, dillendirmese de içinde hissetti mi, artık eksilmiştir. Mekanizmada affetmek yok ki, yani zaten anlamsız. Kimi affediyorsun, zaten sen hata yaptın.

Başka birini affedebilirsin. Çünkü hatanın ne kadarı kimde kestirmek zordur çoğu zaman. Zaten hatanın çoğunu ya da hepsini bile bulabilsen birinde, başka birinin eksikliğini anlaşılır bulabilirsin. Affedersin. Tamam eksik bir şeyler var ki hata yapmış, ama gene de affediyorum dersin, buna rağmen seviyorum dersin. Ama kendin için bunu diyebilir misin? Evet eksiğim, ama ne yapalım, ben böyleyim diyebilir misin, yani belki ona buna dersin de, kendine de diyebilir misin?

"Diyemezsin."

Bunu diyemezsin, ya hatalı olmadığını düşünürsün, ya da kendini affedemezsin.

Ama kendini affedemeyince yapabileceğin çok bir şey yok. Bir daha yapmamayı deneyebilirsin, gerçekten isteyince bunu başarabileceğine inanabilirsin. Çıkıp biraz hava alabilirsin. Bir miktar sigara içebilirsin. Belki de çok içersin. Uykusuz kalabilirsin. Ama en nihayetinde eskitip kenara kaldırırsın. Kendini bırakıp gidemeyeceğini bilirsin.

Başka birini affedememek güçlü bir şey. Kendinden beklediğini beklemek bir yerde. Hayal kırıklığına uğramak, gerçekten şans gibi bir şey, aptallık değilse eğer. Kendi dünyanda başka birine o kadar yer açmak, kendinle olan sınırlarını da birazcık silip birazcık çizmek, gerçekten cesaret bir yerde. Çünkü affedemeyebilirsin.

Affedemezsen eğer, bırakıp gidebilirsin.

3 yorum:

  1. Veya mümkün başka bissürü şey de yapabilirsin.

    1. Hata yapmanın tadını çıkarabilirsin. Hata yaptığına göre varsın. En müthişini en başta söyledik bile, devam edelim. Hata yaptığına göre denemişsin, bi aksiyon almışsın, almadıysan da bi seçim yapmışsın. Demek ki davranma kabiliyetin de var, özgürlüğün de var, tadını çıkar.

    2. Kendini tebrik edebilirsin. Hatanı kabul ettiğine göre zaten çok az insanın yapabildiği bi şeyi başarmışsın.

    3. Tekrar deneyebilirsin. Sonra tekrar denersin. Hem dener hem izlersin.

    4. Düşünebilirsin. Sebebi düşünürsün, sonucu düşünürsün, edindiğini edinimlerinin yanına iliştirirsin. Öncekinden daha iyi olabilirsin.

    5. Ne kazandığını düşünebilirsin. Yapmasaydın neyi hala görmemiş olurdun, o ne gün nerde çıkardı, bunlara bakıp sevinebilirsin bile.

    6. Hatayı sonsuza kadar imkansız hale nasıl getireceğini bulabilirsin. Gerekli mekanizmaları inşa edersin, kafada gerekli yerlere oklar çizersin, gerekli yerleri eğer bükersin, olmadı kırar dökersin.

    7. Hatayı post - it yapar, durumun köşesine yapıştırırsın. Önemli değil, sonra bi daha yaparsın, ama diğer kanalları açarsın, ordan yırtarsın.

    Ama her türlü karlı çıkarsın. Çıkmazsan bana gel, ben sana anlatayım.

    YanıtlaSil
  2. "en nihayetinde" demişim ya ben orada, o işte yapılabilecek başka şey olduğu bilincine işaret ediyor, sadece bu yazının konusu değilmiş. Malum, yazı dediğin sınırlı kelimeler kombinasyonu sonuçta.

    YanıtlaSil
  3. "Veya" demişim, yazıyı devam ettirme imasında.

    YanıtlaSil