Pazartesi, Nisan 10, 2006

dene

açık mavi. kendiliğinden bulaştı her yanıma. odam bile daa bi açık mavi sanki. 'kendiliğinden' ne güzel bi kelime öyle, nası rahat. derinlerde aramak bi şeyleri, daa koyu ve daa koyu olmak her defasında seçilebilir de; yukarılarda daa açık bi mavide uçmak, 'kendiliğinden' kanatlanmak ve yukarılardan bakmak, huzur. uçurumun kenarından fazlalıkları fırlatmak anlam bulur esintide havalanınca. tenimde ılık ılık hissederek o esintiyi dönüp bakarım gülümseyerek durduğum noktaya. elimi uzatırım boşluğa ve hissederim rüzgara dönüşürken. elim boşlukta diğlmiş gibi, yalnız diğlsin.

boşluğun içinde sarmalanırken kasırgaya dönüşür rüzgar bazı, acıtmadan daha bi yükselip karnında hissedersin sıcaklığı, gergin vücudundan boşalan enerjiyle her defasında daha bi yüksekten devam edersin uçmaya.

ayakların yere basması aslında zorunluluk biraz da, oysa zorunluluk dediğin şey için çaba sarfetmek anlamsız. yer çekimi zaten buna yeter. şekli bu iken devam etmek için iteklemek gerekir. ama uçmaktan söz ediosan, işte o zaman bunu cidden içinde hissetmek lazımdır, yapabiliceni hissettiğin an ayakların kesilir yerden. düzlem bi tane de diğldir, bu çeşitlilik için bile uçmaya -uçamasan da denemeye- değer!

1 yorum:

  1. 'Kendiliğinden' en güzel bi kelimeyken, uçulması en tehlikeli yamaçlar hali hazırda bu kelime civarında dolanmakta. Adrenalinden bahsetmiyoruz üstelik, sonsuza dek uçamamaktan bahsediyoruz şurda. Sorgu öyle karmaşık bir halden kaybeder ki potasiyelini, dağ taş ne varsa etrafında dolar ağına da sürükler, alır götürür de getirmez. 'Kendiliğinden' hazinesinin esamesi okunmaz 'kendi' ödülünün yanında.

    YanıtlaSil